Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi enerjiye yön verenleri bir araya getirmeye devam ediyor.

Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi (DEK-TMK) ve Shell Türkiye işbirliği ile ikincisi gerçekleştirilen “DEK Konuşmaları”nın konuğu Shell Global Gaz ve Yeni Enerjiler Dış İlişkilerden Sorumlu Başkan Yardımcısı Nebahat Albayrak oldu. 8 Mayıs 2018 tarihinde Ankara’da düzenlenen DEK Konuşmaları’nda Albayrak, Shell LNG Görünümü 2018 raporunun önemli bulgularını ve Shell Yeni Enerjiler sunumunu katılımcılar ile paylaştı.

DEK-TMK Yönetim Kurulu Başkanı Alparslan Bayraktar, Shell Türkiye Ülke Başkanı Ahmet Erdem ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Müsteşarı Fatih Dönmez’in açılış konuşmalarının ardından söz alan Shell Global Gaz ve Yeni Enerjiler Dış İlişkilerden Sorumlu Başkan Yardımcısı Nebahat Albayrak, dünya enerji talebindeki artışı, LNG’nin yükselişini, enerjide dönüşüm sürecini ve son olarak yeni enerji yatırımlarını anlattı. 

Dünya enerji kaynaklarının büyük bir çoğunluğunun hala hidrokarbon ağırlıklı olduğunu belirten Nebahat Albayrak, Shell’in öngörülerine göre enerji talebinin artmaya devam edeceğini ve hidrokarbonların enerji dağılımında önemli bir kaynak olarak payını koruyacağını vurguladı. Hızla artan küresel enerji talebinin, 2070 yılına kadar ikiye katlanacağını belirten Albayrak, düşük karbonlu ve yenilenebilir enerji kaynaklarından elde edilen elektriğe geçiş sürecinin, küresel gaz talebinde artışa yol açacağını ifade etti. 

Albayrak, yapılan projeksiyonlara göre doğal gaza olan talebin artmaya devam edeceğini söyledi ve şunları ekledi: “Shell’in üretim faaliyetlerinde bugün yüzde 50/50 olan petrol, doğal gaz dağılımı 2050’den itibaren doğal gaz lehine değişecek ve yüzde 70’e varan oranda bu alana odaklanılacak.”

Albayrak, 2018-2035 yılları arasında her yıl küresel enerji talebinin yüzde 1, küresel doğal gaz talebinin yüzde 2 oranında artmasının öngörüldüğünü belirterek, buna bağlı olarak sıvılaştırılmış doğal gaz olan LNG’de de talebin, iki katı hızla, yılda yüzde 4-5 oranında artış göstermesinin beklendiğini kaydetti. Albayrak, temiz enerji kaynağı olarak gazın önümüzdeki yirmi yıl boyunca artan enerji talebinin yaklaşık yüzde 50’sini oluşturmasının beklendiğini açıkladı. Albayrak “LNG talebindeki artışın, Asya ve Ortadoğu gibi boru hattı ticaretinin az olduğu bölgelerden geleceği öngörülüyor. Önümüzdeki yirmi yıl zarfında, toplam gaz talebinin üçte birinin, LNG ile karşılanması bekleniyor” dedi. 

Nebahat Albayrak, konuşmasında ülkelerin LNG ticareti hakkında da bilgi verdi: “LNG ithal eden ülke sayısı 2000 ile 2017 yılları arasında dörde katlandı. Aynı dönem içinde LNG satışları, 100 milyon tondan 300 milyon tona ulaştı. ”

LNG üretim projelerinde artış yaşanıyor

Albayrak’ın verdiği bilgilere göre talep büyümesine cevap vermek amacıyla dünya çapında LNG üretim projelerinde de artış yaşanıyor. 2017 yıl sonu itibarıyla, LNG piyasası planlanmış kapasite büyümesinin yüzde 45’inin tamamlanması ile 29 milyon ton büyüdü. Yapılan projeksiyonlar sonucu, kapasite artışı yönündeki planlanan yatırımların gerçekleşmemesi durumunda 2020 itibariyle LNG’de arz problemleri yaşanabilecek.

Taşımacılık sektörünün toplam küresel sera gazı emisyonlarının yüzde 23’ünü oluşturduğunu dile getiren Albayrak, ulaşım sektöründe doğal gaz kullanımının, Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) tarafından 2016 ile 2022 yılları arasında yüzde 14 büyüyebileceğinin öngörüldüğünü  söyledi. Ulaşım sektörünün %50’sini oluşturan ve elektrikle karşılanamayacak sektörlerden deniz taşımacılığı ve ağır vasıtalarda LNG kullanımıyla sera gazı emisyonlarının büyük ölçüde azaltılabileceğini belirtti. Albayrak, Türkiye’de LNG’nin kara ve deniz taşımacılığında kullanımının düzenlemelerle desteklenmiş olduğunu belirterek, “Bu da Türkiye’nin enerji geleceği için çok önemli bir gelişmedir” dedi.

Shell, dünyaya daha fazla temiz enerji sunacak 

Shell’in yeni enerji ve doğal gaz faaliyetlerine ağırlık vermesiyle dünyaya daha fazla temiz enerji sunacaklarını dile getiren Albayrak, “Yenilenebilir enerji ve enerji dönüşümü faaliyetlerini de kapsayan Yeni Enerji işkolumuzu geliştirmek için yılda 1 milyar dolar olan yatırımlarımızı, bu yıl 2 milyar dolara çıkardık. Yeni enerji yatırımlarımızla gelecek için bir fırsat yaratıyoruz “sözleriyle yeni enerjiler alanındaki atılımları hakkında bilgi verdi.

Albayrak, “Paris Antlaşması kapsamında Shell olarak, 2050 yılında ürünlerimizden kaynaklanan karbon emisyonlarını yüzde 50 azaltma hedefimiz var, bu doğrultuda da tüm paydaşlarla iş birliği içinde olmak önemli. Ancak, düşük karbonlu bir gelecek için sadece yeni enerjiler yeterli değil, hem kesintili yenilenebilir enerji kaynaklarının entegrasyonu için hem de elektrikle enerjisiyle karşılanamayan havacılık, ağır sanayi, kimya gibi sektörler için doğal gaz ön plana çıkıyor” diye konuştu.

Düşük karbonlu bir enerji geleceği için Shell’in yakıt tarafında biyoyakıt, hidrojen, taşımacılık için doğal gaz ve entegre enerji çözümlerine yatırım yaptığını belirten Albayrak, elektrik üretiminde ise rüzgâr, güneş, enerji depolama ve hala elektriğe erişimi olmayan insanlar için bu imkanı sağlamak gibi alanlara odaklandıklarını bildirdi.

Nebahat Albayrak, Shell’in yeni yakıtlarla ilgili yatırımlarını şöyle özetledi: “Artışta olan elektrikli araç kullanıcılarına en iyi şekilde hizmet vermek için faal olarak yollar aramaktayız. Shell, 2017 yılında, İngiltere ve Hollanda’da seçili pompa alanlarında elektrikli araçlara hızlı şarj imkânı sunmaya başladı. Shell Recharge olarak adlandırılan bu hizmet, sürücülere zaman tasarrufu sağlayacak. Ayrıca 10 Avrupa ülkesinde daha da hızlı şarj noktaları sunmak için 2017 yılında yüksek güçlü şarj ağ operatörü IONITY ile bir sözleşme imzaladık. Buna ek olarak, 2017 yılında, ev ve işyerleri için Avrupa’nın en büyük elektrikli araç şarj sağlayıcısı olan NewMotion’ı da devraldık.” 

Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi enerjiye yön verenleri bir araya getirmeye devam ediyor. 

Shell Türkiye Ülke Başkanı Ahmet Erdem, konuşmalarında enerji piyasalarının bir değişim ve dönüşüm sürecinden geçtiğini, ortak hareket etmenin avantajlı olacağını ve DEK Konuşmaları’nın bunun için önemli bir platform olduğunun altını çizdi. Erdem, 100 yılı aşkın süredir 70 ülkede faaliyet gösteren ve günlük 3,7 milyon varil petrol ve doğalgaz üretimi yapan Shell’in “Yeni Enerjiler” iş koluyla da faaliyetlerde bulunduklarını belirtti. Milli Enerji ve Maden Politikası stratejisini, Türkiye’nin ithalata bağımlılığının azaltılması, enerji güvenliğinin sağlanması ve enerji maliyetlerinin düşürülmesi açısından önemli gördüklerini belirten Erdem, doğalgazın bu stratejideki rolünün büyük olduğunu vurguladı. LNG kapasitesinin artırılması konusunda çok hızlı ve başarılı adımlar atıldığının altını çizen Erdem, bu adımların gerek enerji arz güvenliği gerekse maliyeti açısından ülkemize büyük fayda sağlayacağını belirtti. 

Fatih Dönmez, LNG’nin, enerjideki gelişen teknolojiyi en iyi yansıtan emtialardan biri olduğuna dikkat çekerek ülkemizdeki piyasalarına ilişkin bilgi paylaştı. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak tarafından ortaya konan Milli Enerji ve Maden Politikası kapsamında öne çıkan arz güvenliği için doğalgaz talebinin karşılanmasının büyük önem taşıdığını belirten Dönmez, yeni yüzer depolama ve gazlaştırma ünitelerinin (FSRU) sisteme dahil edilmesi ile giriş kapasitemizin arttığını ve geçen yıl tüm talebin karşılandığını ifade etti. Toplam gaz arzının %20’ye yakınının temin edildiği LNG’de, önümüzdeki yıl terminal sayısının artırılması suretiyle, kapasite artışına gidileceğini de ekleyen Fatih Dönmez, kaynak çeşitliliği açısından önemli bir araç olarak görülen LNG’nin deniz ve demir yolu taşımacılığında kullanımı konusunda da çalışmalar yapıldığını, böylece çevreci ve ekonomik bir dönüşüm izleneceğini belirtti.